Tekerlek...


Zaman nasılda geçiyor. Farkettirmeden, hissettirmeden. Bir bakmışız, yarın olmuş. Tıpkı küçükken bizi kandırdıkları gibi. "Yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz, olcak" gibi. İlk insanın tekerleği bulmasının marifet sayıldığı zamanları nasıl şuan şaka konusu yapıyorsak, eminin o tekeri yapan insanoğlu da şuan yaşıyor olsaydı, kendisi bile inanamayacaktı, sanki tekeri dün bulmuş gibi hissedecekti. O bile şaşıracaktı, daha dünmüş gibi gelen zamana.

Biliminsanlarının siyasi görüşlerini bilime alet ettiğini, bilim kurumlarının kadrolaştığını, özerkliklerinin, ifade özgürlüklerinin ellerinden alındığını, bilmin metafizikle açıkladığını ve uymadığı yerde uydurulduğunu düşünüyorum da bazen. Hani olmaz ya, benim ki kötü durum senaryosu. Aristo mantığına geri dönüldüğü falan düşünüyorum, bazen. Öylesine, ortada hiç birşey yokken, sırf spor olsun diye.

Bu bana Avrupa'nın skolastik dönemini hatırlatıyor biraz. Hani orda da dünya dönüyor denmişti, papa bunu kabul etmemişti yıllarca. Bunu iddia edenleri pişman etmişti. Daha sonra baktı ki önüne geçemeyecek bunun, zaten İncil'de de yazıyordu deyip kendi yöntemleriyle bunu açıklamaya çalışmıştı. Üstüne çökmüştü aklın, mantığın.

Sonra o mağara adamını düşünüyorum tekrar. Bu gün önüne baktığında "Lan yine mi aynı tekerlek, hala mı aynı tekerlek" dediğini düşünüyorum. Eğer böyle olsaydı, şuan ne yapıyor olduğumu düşünüyorum.

(Üniversitelerden neden bu kadro değişikliklerine, yukarıdan atanmalara hala neden tepki gelmediğini düşünüyorum, sıklıkla)

0 kere laf edildi:

 
Related Posts with Thumbnails
© 2009 - Bir İnsanı Sevmekle Başlar Herşey.. | Free Blogger Template designed by Choen

Home | Top