Ekmek Arası Genetik Facia...

Önceden domateslerin bu gün "cherry" denen ve fahiş fiyata satılan domatesler kadar olduğunu biliyor muydunuz? Ya da bu gün bildiğiniz bir çok meyvenin, şu an pazardan aldığınızın yarısı, neredeyse 3te 1i boyutunda olduğunu biliyormuydunuz ? Ben uzun zamandır işim gereği biliyorum.

Peki neden şuan neredeyse bal kabağı kadar domatesler, karpuz kadar elmalar görüp, almak mecburiyetinde kalıyorsunuz. Kısaca bahsedeyim. Hikaye yüzyılımızın ortalarında Meksika'da başlıyor. Ürünlerin yapay bir seçilime uğratılıp, daha verimli ve büyük olanlarının seçilmesiyle başlıyor. Bunların tohumları da saklanıyor ve yeni adlarla kodlanmış ürünler geliştirilmeye başlıyor. Buna "Yeşil Devrim" deniyor. Olay buraya kadar normal. Hala, her ne kadar büyük olsalar da yapay seçilimden dolayı hala sağlıklı ürünler.

Her zamanki gibi bu tatlı rüyalar daha sonra kabusa dönmeye başlıyor. Bazı beyfendiler, yapay seçilimi abartıp olayı genetiğe döküyorlar. Artık elimize, iki avucumuza sığmayacak elmaları koyuyorlar. Git gide verilen kod sayısı artıyor. Bir domatesin milyon tane türü ortaya çıkıyor. Seç seçebilirsen. İstediğin özelliğe göre. Çok fazla işin bilimsel ayrıntı kısmına girmeyeceğim. Yaşasın artık elimizde, aldığınız ne olursa olsun, adı "GDO" olan ürünler var.

Bir kaç firmanın elinde satışı yapılıyor. Aynı firmalar tarafından da genetiği değiştirilmiş, yani aslında mükemmel olması gereken ürünlerin mükemmel olmadığını gösteren ilaçlar da satılıyor. Birileri ekmek arası banknot yapıyor. Haberiniz olsun.

Bize ne? Bize ne söyleyeyim. Oldukça sağlıksız ürünler. En basitinden şunu söyleyeyim, kullanılan maddeler yada değiştirilmiş genetik insan sağlığını ve tozlaşmadan ötürü çevre sağlığını etkiliyor. Sağlıkla ilgili kısmında her ne kadar tersini söyleyen "biliminsanları"da olsa su götürmez bir gerçek. Kanser, kısırlık yol açtığı hastalıklardan bir kaçı.

Bunun yanında ekonomik bir kısmı da var ki sorma gitsin. 1-2 kişi zenginleştikçe zenginleşiyor bu sağlıksız ürünler sayesinde. Kaldı ki ne işe yaradığı belli olmayan devlet adamları tarafından, ülkeler arası iş birliğinde bir koza dönüşüyor, yeri geliyor bir ambargo mazlemesi oluyor. Her tarafından hayat fışkıran topraklarda üretim yapılmıyor da, bu uyduruk ürünler alınmak mecburiyetinde kalınıyor. Toplumlar gitgide zehirleniyor.

Bir yandan da bu ürünlerin karşısına, organik ürünler adı altında yeni bir sektör oluşturuluyor. Kof domatesi pazardan 2-3 milyona alıyorsunuz. Diğer tarafdan ense bakımından sizden üstün olanlar kilosu 20-30 milyondan sağlıklı ürünler alıyor. İşin güzel tarafı "GDO"ların sağlıklı olduğu söylyenlerin bile organiksiz bir günlerinin geçtiğini sanmıyorum. İnsana aptal muamelesi yapılıyor, demokrasi yoluyla bir kez daha insan hayatı hiçe sayılıyor. Gitgide ölsün fakirler tribi yaratılıyor. Bunu dile getirenler geçmişte olduğu gibi servet düşmanlığıyla suçlanıyor. Sağlıklı yaşam gitgide bir servet halini almaya başlıyor.

Yaşasın meclisimizden bu ürünlerin satışı ve üretimiyle ilgi yönetmelik geçmiş bulunuyor. Ne güzel olur beyaz domatesden yapılmış menemeni bir bahar akşamı, mutajen bir aileyle paylaşmak...


0 kere laf edildi:

 
Related Posts with Thumbnails
© 2009 - Bir İnsanı Sevmekle Başlar Herşey.. | Free Blogger Template designed by Choen

Home | Top