Sanata Saygı, Küçüğe Sevgi...

Altın Portakal Film Fsetivali başladı malumunuz. Memleketimizin sürekliliğini koruyan yegane sanat aktivitelerinden birisi. Yakın zamanda da uluslararası ve "halkın portakalı" oldu, iyi oldu. Şahid olduğum konuşmalar protokolün çok iyi olmadığı yönünde. Bazı "siyah giyen adamlar" çok kötü dediler. Sebebinin kapıda karşılanmayıp, arabalarından binaya kadar tek başlarına, yapayalnız, biçare yürümeleri olduğunu düşünüyorum. Umarım öyledir de bu güne kadar düşüncelerimde söylediklerimde yanılmış olmam.

Önemli bir etkinlik olduğunu düşünüyorum, böyle film izleyebildiğiniz, insanları görebildiğiniz ve şanslıysanız beraber iki kelam edip birlikte çalışabileceğiniz insanları nerede görebilirsiniz bilmiyorum.

Olay tabii ki gelip Emir Kusturica'ya bağlanacak. Protesto edildi, yuhalandı falan filan. Adam taa oralardan kalkıp gelmiş ve bence yanlış anlaşılan söylemlerinden dolayı tepki görmüş. Memleketimize hoş geldin Emir...

Yuhalamadan önce filmlerini bir izlemek lazım, bu kadar tiksindiğimiz, haklı olarak Bosna katliamlarından ötürü tepki gösterdiğimiz Sırp (herkes buna dahil değildir, her iki taraf için ister Türk, ister Sırp aynı havuzda boğmak istemem) asıllı bir yönetmene önyargılı davranmadan önce. Bu kadar "faşist" kafalı olduğunu düşündüğümüz bir milletin içinde orada da azınlık olan çingeler hakkında film yapan bir adam bu. Dahası bunu müziğine de taşıyan bir adam. Bilmiyorum öyle gazlı konuşrken adamın kim olduğuna dikkat etmek lazım diye düşünüyorum. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak diye klişe bir laf vardır bence cuk oturuyor bu olaya.


Neymiş katılmayacakmış kültür bakanı. Yapılan kazılarda bulunan antik şehirlerin üstünü kapattırıp baraj yaptıran, yol geçicek edasıyla tekrar gömen bir kültürden zaten, "yahu bu adam geliyor, o kadar da laf etmişler hakkında, bi bakak kimmiş la bu" hassasiyetini göstermesini beklemek fazla olur. (olur mu ? bilmiyorum, iyi şeyler de yapmış olabilir, biz görmesek de işimiz zaten iyi olan kısmıyla değil, kötü olanları düzeltmek, dillendirmek vs. vs. vs.)


Kaldı ki daha önce de Bursa Film Festivali için gelmiş, o zaman kimse yuhalamadığı gibi, o çalmış bunlar oynamış. İnsan ister istemez düşünüyor, acaba bunun da altında bir "ajan-provakatörlük" var mı diye? Antalya'nın el değiştirmesinden ve önüne geçilemeyen ve olması gereken, nispeten özgürlüğünden dolayı mı acaba? Acaba iktidar da kalsaydı Antalya belediyesi, Emir'in boynuna çelenk asıp, Bursa'daki gibi oynarlar mıydı?

Bu arada yuhalayanların da kültür geçmişlerine bir bakmak lazım, kabine kurarken hiç bir hükümet bakanlığın başına alanı olan bir vatandaşı getirmemiştir. Merak edenler Milli Eğitim Bakanlı, Y.Ö.K., İç İşleri, Dış İçleri... istedikleri bakanlığa bakabilirler ki Kültür Bakanlığı da dahil. Bakalım geçmişlerinde şu an karar sahibi oldukları alan da bir eğitim veya bilgileri var mı?

Yoksa, üzülerek söylüyorum danışmanların kadar kültürlü, danışmanların kadar pedagog, danışmanların kadar devletçi, halkçı ve vs. vs. vs. sin demektir.

0 kere laf edildi:

 
Related Posts with Thumbnails
© 2009 - Bir İnsanı Sevmekle Başlar Herşey.. | Free Blogger Template designed by Choen

Home | Top