Meyve Bıçağından Bu Yana…


Elinizde küçük bir meyve bıçağı olduğunu düşünün. Bunu sadece meyve soymak için kullanıyorsunuz. Bununla birini yaralayabileceğiniz aklınızın ucundan geçmez. Amacı bellidir, araç olarak atfettiğiniz değer böyle düşünmenizi engeller. Oldukça da işe yarar, bulunması gereken bir alettir, eğer kolay meyve soymak ve yemek istiyorsanız. Kimsenin bunu sorgulamak aklına bile gelmez.
Günlerden bir gün, hiç aklınızda yokken, iyi veya kötü niyetli olarak, bunu bir silah gibi kullanmaya, bununla birisini öldürmeye, yaralamaya başladınız. Daha önce olmamıştı çok şaşırdınız, insanlar bunun bir silah olarak da kullanılabileceğini gördüler. O panik içerisinde bundan kurtulmanızı, çok tehlikeli olabileceğini söylediler. Siz bile şaşkınsınız bu duruma. Daha önce başınıza gelmemiş, hala aklınızda meyve soyduğunuz o mutlu günlerin görüntüleri üşüşüyor. Bunu atmanızı söyleyen insanlara, bu duygusallığınız ağır basarak, bu meyve bıçağıyla meyve soyduğunuzu, daha önce böyle bir olay başınıza gelmediğini, bundan sonra da sadece meyve soymaya devam edeceğinizi söylüyorsunuz. Toplum olarak sizde dahil herkes rahatlıyor, bir oh çekiyor. Nasıl olsa sadece meyve soymada kullanacaksınız. Ne siz ne de başkası buna bir şey diyemiyor, çünkü öyle kullanıyorsunuz. Bununla beraber alternatif bir kullanımı olduğunu da ister istemez görmüş oluyorsunuz.
İlerleyen zamanda artık bir aracınız olduğuna göre, bir amacınız da olması gerektiğini düşünmeye başlıyorsunuz. Araç-amaç ilişkisine aklınızca yeni bir boyut getirmeye başlıyorsunuz. Bu masum meyve bıçağının ellerinizde neler yapabildiğini gördükçe, gördüklerinizi yapmaya başlıyorsunuz. Silah özelliği giderek artan bir meyve bıçağı oluyor bu. Her ne kadar meyve soymak kadar olmasa da artık fazlasıyla silah olarak da kullanıyorsunuz. Bir silahın size neler sağlayabileceğini biliyor ve istiyorsunuz. Kaygılar daha da artıyor; “bu yok edilmeli bu bir silah da olabiliyor aynı zamanda ve çok tehlikeli artık amacından sapmış durumda” diyerek. Siz artık o eski siz değilsiniz, gözleriniz de hafif kanlanma “hayır, arada bir böyle şeyler için kullansam da o hala yararlı bire alet, meyve soymaya da devam ediyorum, hem daha çok meyve soymakta kullanıyorum, bu yararlarını yadsıyamazsınız” diye karşı çıkıyorsunuz.
Etrafınızdakiler bunu, ilk seferdeki gibi yemeseler de kabul etmek zorunda kalıyorlar. Meyve soyma işini önemsiyor ve ihtiyaç duyuyorlar. İçleri ilk seferde olduğu gibi rahatlamasa da kafalarında daha çok kaygıyla geri çekiliyorlar.
Fakat süre geçtikçe bu aletin kullanımı giderek değişmeye, meyve soymanın yanında aynı zamanda da saldırmada bir silah olarak da kullanılabiliyor. Artık böyle kabul görmeye başlıyor. İnsanlar yavaş yavaş bunu benimsiyor. Bu benimseme bu masum meyve bıçağının silah olarak da kullanılmasını yaygınlaştırıp aynı zamanda legalleştiriyor da. Artık silah olarak daha fazla kullanıyorsunuz. Çünkü o zaman elde ettikleriniz artıyor. Size bir güç ve zenginlik kazandırmaya başlıyor. Ama siz arada bir meyve de soyup, bunu hala yararlı bir amaç için kullandığınıza kendinizi inandırıyorsunuz. Silah olarak kullanmaya bahane yaratıp, yol açtığı(nız) şeyi görmezden gelmeye çalışıyorsunuz. Giderek bu sizi de rahatsız etmeye başlıyor. Bunu artık atsam mı yoksa eskisi gibi sadece meyve soymak için kullanmaya devam mı etsem diye düşünüyorsunuz. Ama artık bunun bir önemi kalmıyor, bir kere silah olarak da kullanılabileceği, kullanıldığı ve geri dönüşü olmayacak bir biçimde yaygınlaştığı görüyorsunuz. Yararsız işlevleri de artmış almış yürümüş artık, legalleşmiş, herkesin kullanımına açılmış. Meyve bıçağınız artık değişmiş tamamen bir silah olarak anılma yolunda ilerliyor. Yarardan çok zararlı olmaya başlamış. Bunu engellemenin bir yolu yok. Arada bir birileri çıkıp bununla meyve soyduğunu, aslında çok yararlı olduğunu, meyve soyulduğu zaman ne kadar masum olduğunu söylese de artık bu bir şeyi değiştirmiyor. Araç bir kere tecrübe edilip farkı çıkarlara da hizmet ettiği, farklı kazançlar da kazanıldığı görüldükten sonra bu hareketin tekrarlanmaması, silahın adam öldürmemesi gibi bir şey imkânsız hale geliyor.
Buraya kadar okuduysanız şimdi, bu ilk başta masum olan meyve bıçağının televizyon olduğunu düşünün, bunu kullananın da siz ve ya kanal yöneticileri, yayın akışını kontrol eden, denetleyen ve uygun gören kişiler olduğunu düşünün.
Bir yerden sonra, yarardan çok zararı dokunduğunu gördüğünüz, artık zarar vermeden kullanamayacağınızı anladığınız bu aleti ister atarsınız ister hala “ben meyvede soyuyorum, meyve de soyulabilir öyle olduğu zamanda olmazsa olmaz” diye içinizi rahatlatmaya devam edebilirsiniz.
Hangi amaca hizmet ettiğini ve artık bunun bir geri dönüşü olup olamayacağını, kullanılmaya devam ettiği sürece zararlarına rağmen hoş görüp göremeyeceğinizi, zararlarının artması olasılığını ve ne kadarına daha katlanabileceğinizi ve razı olabileceğinizi de bununla birlikte tekrar düşünün. Ne yapacağınıza karar verin.
İyi seyirler…

0 kere laf edildi:

 
Related Posts with Thumbnails
© 2009 - Bir İnsanı Sevmekle Başlar Herşey.. | Free Blogger Template designed by Choen

Home | Top