Post Apokaliptik Samurai ve Rock'n Roll


Six String Samurai

Yönetmen: Lance Mungia

1998


Bu post apokaliptik senaryolar oldukça ilgimi çekiyor. Sanırım insanların gelecek hakkında ne düşündüklerini ya da ne kurguladıklarını meraktan kaynaklanıyor, bilmiyorum. Birnevi hayal gücü paylaşımı yada birleşimi amaçlı, onu da bilmiyorum.

Bu filmi ne zaman izledim bilmiyorum. Gecenin alakasız bir saatinde, alakasız bir kanalda çıkmıştı. Yıllar sonra internetim olunca ve alternatif film elde etme yollarını öğrenince ilk aklıma gelen filmlerden birisiydi bu. İsmini bulana kadar canım çıkmıştı, zaten isminden ziyade bu fotoğrafla bulmuştu. Arattığım kelimeleri yazmayacağım bile.

Her neyse resimde görülen arkadaşımız filmin ana karakteri anlaşıldığı üzere (ya ne koyacağıdım figüranları mı?). Bu tür filmlerde karakterin oldukça önemli olduğu aşikardır. Biraz magazin gözüyle bakıldığında kırık gözlük, kirli bir takım, gitar ve kabzasında katana. Oldukça iyi bir seçim olmuş. Tamamen bir anti-kahraman imajı. Tiplerin bu şekilde seçilmeside sanırım önemli. Kahramanımızın anti bir durumu olmalı sisteme karşı, farklı amaçlar falan ki devamlı problem yaşasın bizde aksiyonu damardan alalım değil mi? Bir uyumsuzluk olmalı ki onun tarafını tutalım, ortam zaten sakat karakterinde o sakat ortama ters olması aslında düz olması gibi bir şeye dönüşüyor.

Filmin konusuna gelince dediğim gibi gelecekte geçiyor. Aslında yakın gelecek demek daha uygun olur, zamanımızdan önce gerçekleşen bir kötü durum senaryosu ve şimdiki zaman alternatifi. Öyle bir gelecek ki savaş çıkmış dünyada sınır mınır birşey kalmamış, ortalık eşkiya, it-kopuk ve küçük yerleşim yerleriyle dolmuş. Savaşın kimyasal sonuçlarından etkilenen garip ve ne olduğunu anlamadığımız bir ton karakter de cabası. Mad-Max senaryolarından hatırladığımız bir dünyada kahramanımız tek başına dolaşmaktadır. Kim olduğunu, nerden geldiğini ve yetenkelerini (filmin başından itibaren görülmekte) nerden kazandığını bilmiyoruz.

Tabiki bu takım elbise ve gitarın bir sırrı var boşuna yapılmış bir durum değil bu. Bu yitik ve tozlu dünyada kahramanımızın tek amacı "Lost Vegas" şehrine ulaşmaktır. Eldeki gitar da, "Kral" (tabiki Elvis, ya ne olacağıdı) öldüğü için, yapılacak yeni kral seçimlerinde yeteneklerini sergilemesi için. bu kardeşimiz yeni rock kralı olmak için yollarda...

Yolculuğun başından itibaren dünyada kalan, bir ton ne olduğu belirsiz tiple kaşılaşmasının yanı sıra yolu sıklıkla aynı yarışmaya giden türevleri tarafından kesiliyor. Ha birde unutmadan peşindeki baş düşman "Death" yani Heavy Metal. Evet adamımız rock'n roll'un takipçisi, ebedi savunucusu ve kutsal savaşcısı. Bu acaip ortam da, yolun Lost Vegas'a çıktığı fantastik bir hikaye. Eldeki katanayıda unutmamak lazım. Tabiki soğan doğramak için değil, can almak için. İşte aksiyon kısmıda burada devreye giriyor. Adam önüne çıkan herkesi bir bir kesiyor, resmen saya saya geliyor (100 tane rus askerini kesmesini izlemek oldukça zevkli). Zira ortam da, savaştan sonra hiç patlayıcı ve mermi kalmamış, herkes işini böyle halletmek durumunda kalmış. Buda işin eylenceli tarafı. Eğer samurai filmlerini, bol hareketi seviyorsanız, aynı zamanda rock da dinlerim çok acaipim diyorsan al sana size six string samurai.

Biraz da müziklerden bahsetmeden olmayacağını düşünüyorum. Müzikler anlaşıldığı üzere rock'n roll ve rus menşeili Red Elvises adlı gruptan çıkma. Filmi gayet eğlenceli yapmasının yanında bu garip adamların diğer parçalarıda baya eğlenceli (Boogie on the beach dinleyin görün-Bu grubunda reklamını biraz yapayım eksik kalmasın). Filmde bu müziklerin çoğu kahramanımızın elinden çıkma tabii ki. Çoğunlukla kılıç kullansa da arada bir gitar atışmasına tanık oluyoruz ki buda filmi zevkli hale getiren etmenlerden biri.

Çok uzatmaya gerek yok bundan sonra bu eğlenceli ve fantastik macerayı spoilere boğup rezil etme riskim var. Bana göre hava hoş da sayın okuyucu anla işte sana kıyamıyorum.

Bu ilk film tanıtımın bu filmle seçtim ki izledikten sonra benim kült filmlerimden birisi oldu. Alternatif bi kafam var ben zor yerinde tutuyorum diyosan şiddetle tavsiye edilir.

0 kere laf edildi:

 
Related Posts with Thumbnails
© 2009 - Bir İnsanı Sevmekle Başlar Herşey.. | Free Blogger Template designed by Choen

Home | Top