Çinli Malı, Yurdun Malı, Herkes Onu Kullanmalı....

Sayıca üstünlük sanırım bu anlama geliyor. Ortalama bir Çinli 1 günde 5 T-Shirt, 3 Çinli 10 kulaklık, 5 Çinli 1 Ipod, 10 çinli bir araya geldiğinde ise, daha da fena, 1 playstation dünyaya getirebiliyor. (istatiki bilgi)

1.5 milyar nüfuslu bir ülkenin, ekonomisi fason mallara nasıl dayalı olabilir anlayamıyorum. Korsan Meslek Lisesi falan mı var adamlarda yoksa alttan alta çocukalarını sanayi yerine korsancıya mı veriyorlar anlamadım. Belki de bu olaydan kimsenin haberi yok, çocuklar "ana ben okula gidiyom" diye evden çıkıp, atolyeye falan gidiyo heralde anlamadım ki.


Aslında sevineyim mi, üzüleyim mi bilmiyorum. Bir yandan giderek tek kutuplu olmaya başlayan dünya ekonomisini skertip, dengeyi değiştirdikleri için seviniyorum. Bir yandan da dünyayı daha fazla gereksiz çerçöple doldurdukları için üzülüyorum. Birde çerçöp ki ne çerçöp, alayı kopya alayı fason. O derece yani.

Kimse de bu milyar adet küçük adama birşey diyemiyor çünkü vakti zamanında koymuş oldukları telif hakları kanunu bu durumda içerde patlıyor. Bilmiyorum belki diğer ülkeler de (özellikle batılı) bu tür ufak tefek işlere girişmişlerdir ama böyle olacağını kimse tahmin edemezdi. Şu an Avrupa Birliği'ni deli eden, Amerika'yı çileden çıkaran bir oluşumdan söz ediyoruz okuyucu. Bir yandan böyle olmasıda hoşuma gitmiyor değil. Benimki de züğürt tesellisi gibi bir şey sanırım. Fasonluk bir yana, bu tür büyük oyunları biz yapamadığımız için, kitlesel bir sinir harbi yaratamadığımız için, yapanlarla avunuyorum, onlarla seviniyorum. Noolur kızma bana okuyucu, beni de anla, bende insanım. Ben istemez miyim ekonomik krizden, yırtık dondan çıkar gibi çıkmayı, isterim, eminim sende istersin.

Birde olayın ekonomik boyutu var tabii ki.Yine bu kutuplaşmaya bağlayacağım, bağlamak istediğim (bırak beni, tutma kolumdan canım okuyucu, ben reşit bir insanım istediğim yere bağlarım) bir konu bu. Şöyle ki; dünya genelinde sen 3-5 markayı tescille, habire antin kuntin reklamlarla bunların acaip kaliteli mallar oldukları fikrini vatandaşa damardan aşıla, sonra bunları medeniyetin olmazsa olmazları gibi göster, sonra kaktır kaktırabildiğin kadar fiyatı.

Ama nooldu, bak böyle alırlar adamın aklını, sana diyorum serbest piyasa, üzerler, kırarlar kalbini. Bu zamana kadar her şey iyiydi tabi. Rakip yok, herşey tıkırında, ne lazımsa gelip senden alalım, sende paraları balya yap. İnsanların kafasında şöyle bir düşünce oluştu sanırım; madem ki bunlar standart, madem ki artık herkesin alabileceği bir konumda, o zaman benim neyim eksik ayol. Aaaa o da ne, ona çok benzeyen, tıpkısının aynısı bir mal var ve neredeyse 3 te 1 fiyatına. E o zaman ne duruyorum, ondan 1 tane alıp içime oturacağına, bundan 3 tane alırım ben içine otururum. Acaba ?

Bence gayet mantıklı, basitçe şöyle bir hesap yapalım. Garanti süresi 2 yıl olan bir elektronik aletten 1 tane alacağıma, garanti süresi 1 yıl olan aynı elektronik aletten 3 tane alırım. Hatta 5 tane bile alırım. Hem de aynı paraya. Düşününce daha mantıklı değil mi, sayın okuyucu ? Garantisi olmasa bile, gelişinde sağlam olduktan sonra ortalama 1 yıl bu malları kullanabiliyorsun zaten. E o zaman kiloyla al, ne duruyosun.



Ha birde bunun yanında artık insanlar taklitlerden eskisi kadar korkmuyor. Bu derece kötü taklit malların oluşturduğu alternatif, hafif eleştirel, alaycı bir kültür de oluştu. Şu T-Shirte baksana okuyucu yaa. Sen olsan almazmısın şunu.

Neyse fazla uzattım yine, sanırım bu durumu engelleyecek bir mekanizma yok. Olacağını da sanmıyorum. Bence herşey olması gerektiği gibi ilerliyor. Ekonominin bir yerde tıkanacağı ve alternatiflerinin oluşacağı kaçınılmaz bir sondu zaten. Tek belirsizlik zamanıydı, oda belli oldu, tam oldu.

Bunun gibi birkaç tane daha bakmak istersen buradan ve buradan bakabilirsin. Ararsan daha fazlasını da bulabilirsin. Hatta uslu bir çocuk olursan, belki bir gün şirinleri bile görebilirsin. O derece...

0 kere laf edildi:

 
Related Posts with Thumbnails
© 2009 - Bir İnsanı Sevmekle Başlar Herşey.. | Free Blogger Template designed by Choen

Home | Top