Anlam veremediğimiz eylemler dizisi...

Geçen gün "Tanrıların arabaları" adlı belgeseli izledim. Tamam biliyorum okuyucu bir dinle önce hemen saldırıya geçme, evet eski ve evet daha yeni izledim. Okumadım, izledim yetti oda.

Heryere uzaylı inmişde haberimiz yokmuş yahu. İnsan evladı aslında pek gerizekalıymış da (dur hemen saldırma yine) herşey onlardan öğrenmişiz. Bu sosyal hizmetler uzmanları arkadaşlar gelip teknolojiyi öğretmişler insanoğluna her bir şeyi bitamam halledip gitmişler. Ha giderken yaptıkları her yere de taş oturtup gitmişler. Heryer anıt abide olmuş sonrasında.

Şimdiki teknolojiyle bile yapılamıyomuş o derece. Yav tabi yapılamaz şimdi ücretli işcilik var o zaman böylemiydi, tanrılar göründümü ekmeksiz çalışıodun. Korkudan daha iyi çalışıyodun da ondan. Hiç duydun mu " ya firavunum iyi diyon, güzel diyonda bu piramit işi yaş, olmaz" yada "ya firuvunum yapalım tamam da neye yarıyacak bu böle dikiyoz üstüste üstüste" diyen bir köle. Duyamazsın çünkü bunun sebebi geçmiş zaman olması değil olmamış olmasıdır. Olsa zaten efsane olurdu değilmi sevgili okur. Ne bileyim bi halk hareketi falan başlardı " piramite haaaaaayır", "piramit is-te-mi-yo-ruz" falan diyerek.

Neden olmamış, az önce söylediğim gibi o zman g.t korkusuna yapmışlar bunu, şimdiki gibi değil. Adamlar o kadar ileri gitmişler çölde timsah besleyip içine atmışlar adamları. Yap o sistemi şimdi bak 1 haftada gökdelen dikiyon mu dikmiyon mu? gör.

Yapılan da taş taş üstüne onada dikkatini çekerim tepeleme dizmişler. Ama dersen ki sadece piramitler mi, heykeller falan da var diye, işte o zaman sevgili okur boynum kıldan incedir. Onlara birşey demem.

Ama her bişeyi uzaylılar yaptı, saolsunlar çok iyilikleri dokundu hikayesi de biraz saçma geliyo be okur. Farklı yerlerde, benzer yapılar olması durumunu da şöyle açıklamak isterim: ortam farklı olabilir ama "ilkel" toplumların ihtiyaçları da o derece ilkel ve birbiriyle paralel olabiliyor. Aynı şekilde inançlarıda zira birçok kültürde güneşi tanrı olarak görme vardır. Bunun için birbirlerinden etkilenmeleri gerekmez iki dakka güneşe bakmak yeterli. Gözlerin yanınca mecbur tanrı olark kabul ediyosun. Napıyosun yüksek anıtlar dikiyosun. Artık toprağının bereketine göre ya kurban kesersin ya dans eder tören yaparsın o sana kalmış ama paralellik illaki var.

Bunun yanında halen gözlenenbilen bir etki, bilirsin gözlemişsindir "kralım ben" etkisidir. 10 kişi bir yere toplanın ya birisi kendini kral seçer yada geri kalan 9'u birini kral seçer. Doğal bir dürtüdür buda sanırım (bunun sebeplerini başka bir yazıda anlatmaya çalışam bakalım). Kral içinde yapılmıcak şey yoktur ki kral olmak ta böyle birşey sanırım. Az iş, çok ekmek.

Her neyse genel olarak bu basit gereksinim ve fikirlerden yine aynı basitlikte sonuçlar çıkması normaldir. İllaki uzaya veya ilahi birşeylere bağlamak gerekmez.

Bu hesapta düşünürsen ipini koparan, ışığı gören gelmiş dünyaya gibi olur. Neymiş şimdi de gözlüyolarmış gelişimimizi. Lafa bak ne demek be gelişimimizi, ben bunu duyduktan sona uzaylı bırakırmıyım konduğu yerde terliği yer azına sen kimsin der insan.

Yok çip takalım yok deneyler yapalım bu kadar şeyden sonra gözlerinin yaşına bakmam. Aynı şeyi biz onlara yapsaydık ilk fırsatta lazere,fazere boğarlardı burayı.

Neyse insanlık tarihi seninde bildiğin üzere çook uzun bir hikaye. Zaman zaman anlatmaya çalıcağım maksat muhabbet olsun, dostuluğumuz pekişsin. Belgeseli de izle ama dediklerimi düşünrek izle. Anıt gör yapı gör, ama her fırsatta uzaylı görme, göreme....

0 kere laf edildi:

 
Related Posts with Thumbnails
© 2009 - Bir İnsanı Sevmekle Başlar Herşey.. | Free Blogger Template designed by Choen

Home | Top