Şansa inanan kadere inanmaz, kadere inanan şansa inanmaz. Birisi hayatının "zar atmaya" bağlı olduğunu düşünmek istemez, zor gelir bu kadar değersiz ve rastgele oluşu. Diğeri de yazılmış bir hikayenin kahramanlarından birisi olduğunu kabul edemez, bu daha da değersizleştirir insanı.
Unutulan kısım ya da yanlış anlaşılmaya müsait olan kısım olasılıklılıktır. (genel de insan evladı 2 seçeneği daha kolay benimser, ya o ya o olmak daha basittir. Bir kelimeye bakar. 3. seçenek sadece kafa karıştırır, mantıklı olsa bile. Uğraştımayın adamı)
Eğer kader ve şansdan birisini seçmek zorunda kalsaydım, şansı seçerdim. Bilmediğim bir hikayeyi oynayıp, başıma gelenleri koşulsuz kabullenmektense, en azından seçeneklerini bildiğim bir yolda yürüyüp, sorumluluklarımı kısmen de olsa almak daha mantıklı gelir.
En azından atacağınız zarda kaç yüz olduğunu ve yüzlerde ne olduğu hemen hemen bilirsiniz. Diğerinde ise zarlar çoktan atılmıştır. Size sadece yürümek kalır. "Yürü ya kulum" sanırım buradan geliyor. Ne hak iddia edebiliriniz, ne düşünce belirtebilirsiniz. Seçenekleri biliyor olmak, bunlardan birisini kısmen bilinçli olarak seçiyor olmak insana güven verir, diğerin de rüzgarda sallanan yapraktan farkınız yoktur.
Seçeneklere göre alternatif müdehale yolları yaratabilirsiniz veya seçtiğiniz yol yüzünden başınıza gelenlere katlanabilirsiniz. Kader de herşey belirlenmiştir. Ne yapsanız değiştirme imkanınız yoktur. Küçüldükçe küçülür, zorunlu katlanmaya zorlarsınız kendinizi.
Sorumluluğun kısmen sizde olması daha çok acı getirir, kaderci olup takdiri başkasına bırakmak acıyı hafifletir. Birisinde kabahatliyken diğerinde sanki hiçbirşey yokmuş gibi davranabilirsiniz.
En son bir kazada insanlar kaderimiz böyleymiş şükür dediler. Kader bunu getirir. Koşulsuz şükür mekanizması.
Unutulan kısım ya da yanlış anlaşılmaya müsait olan kısım olasılıklılıktır. (genel de insan evladı 2 seçeneği daha kolay benimser, ya o ya o olmak daha basittir. Bir kelimeye bakar. 3. seçenek sadece kafa karıştırır, mantıklı olsa bile. Uğraştımayın adamı)
Eğer kader ve şansdan birisini seçmek zorunda kalsaydım, şansı seçerdim. Bilmediğim bir hikayeyi oynayıp, başıma gelenleri koşulsuz kabullenmektense, en azından seçeneklerini bildiğim bir yolda yürüyüp, sorumluluklarımı kısmen de olsa almak daha mantıklı gelir.
En azından atacağınız zarda kaç yüz olduğunu ve yüzlerde ne olduğu hemen hemen bilirsiniz. Diğerinde ise zarlar çoktan atılmıştır. Size sadece yürümek kalır. "Yürü ya kulum" sanırım buradan geliyor. Ne hak iddia edebiliriniz, ne düşünce belirtebilirsiniz. Seçenekleri biliyor olmak, bunlardan birisini kısmen bilinçli olarak seçiyor olmak insana güven verir, diğerin de rüzgarda sallanan yapraktan farkınız yoktur.
Seçeneklere göre alternatif müdehale yolları yaratabilirsiniz veya seçtiğiniz yol yüzünden başınıza gelenlere katlanabilirsiniz. Kader de herşey belirlenmiştir. Ne yapsanız değiştirme imkanınız yoktur. Küçüldükçe küçülür, zorunlu katlanmaya zorlarsınız kendinizi.
Sorumluluğun kısmen sizde olması daha çok acı getirir, kaderci olup takdiri başkasına bırakmak acıyı hafifletir. Birisinde kabahatliyken diğerinde sanki hiçbirşey yokmuş gibi davranabilirsiniz.
En son bir kazada insanlar kaderimiz böyleymiş şükür dediler. Kader bunu getirir. Koşulsuz şükür mekanizması.
0 kere laf edildi:
Yorum Gönder