Asya'dan Avrupa'ya bir kısrak başı gibi uzanan bu güzel topraklar, acaba giderek üreticiliketn kabzımallığa mı geçiyor acama. Yoksa dünya genelinde ithalat birincisi mi olmayı amaçlıyoruz?(A ha bu da resmi, adamın yüzüne karşı buğday der gibi)
Buğdayın, arpanın ve buna benzer bir çok buğdaygilin ana vatanının Anadolu olduğundan, dahası şu an ithal ettiğimiz bir çok sebze türünün Anadolu olduğundan bihaber miyiz yoksa öyle davranmak işimize mi geliyor? Peki anavatanı olan yerde bu asydığım bitkilerin saf halde aranıpda bulunamadığından, bulunanın da tırnak kadar yerde zarzor seçildiğinden haberimiz var mı?
Ekonomi hakkında söyledikleri birşey sanırım doğru. Sonunda istikrar geldi. Evet. Düştü düştü orada kaldı daha da kalkmaz gibi...Stabil yani, istikrarlı...Evet.
Son bir kaç yıldır bu tahılları yurtdışından ithal edeceğiz diye uğraşıyoruz ama son birkaç onyıldır tarımı, ziraati çiftciyi (afedersiniz) düdüklemeye çalışmadan nasıl kalkındırırız diye nedense hiç uğraşmıyoruz. Kabzımal dedim ya oda dışarı değil ha, toptan alıp kendi halkımıza fahiş fiyattan satıyoruz. Devletin fındık üreticilerine ve dolaylı olarak fındığa yaptıkları buna bir örnektir. Üreticiden 3 e alıp tüketiciye 10 a satılıyor. Son haberlere göre domates, 5 tl nin üstüne çıkmış, domatesi bilirsiniz, bu domates kendi kendine yükselmiyor beyler!!!
Şu sıralar süt ithalatı gündemde. Yetmiyormuş...Nasıl yetmediğini de anlayamadım yada üretici, böyle kritikse eğer durum neden desteklenmiyor? Yoksa bu da dış ilişkilerdeki "kazan kazan" denilen akıl dolu prensibimizin bir sonucu mu? Bir kere bunu sağlamak için senin verebileceğin birşey olması gerekiyor. Bakıyorum herşey ithal o yok bu yok, arkadaş biz ne verdik o zaman. Neyimiz kaldı ki, hala kazanıyoruz anlamış değilim.
Başka bir ihtimal çoğu özel şirketlere giden hammedelerden pay almaya çalışan devlet, fındıkta olduğu gibi özellerin yarısını ödemeye çalıştıda üretici vermeyince, dışarıdan ithal edip mevcut olanın önünü mü kesmeye çalışıyor, "görürsün sen" der gibi.
Ya da Avrupa'da çılgınlar gibi süt fazlası var da yarı fiyatına mı veriyor yada Avrupa'da tonlarca bozuk süt var da ziyan olmasın, sütlaç seviyor bunlar diye bize kaktırıyor yada gelişmekte olan birkaç ülke var da dış borçları bizim kalsiyum ihtiyacımıza mı bağlı yada...yada...yada...Kalsiyum eksikliğinden olmalı iyimser düşünemiyorum, hele bir sütler gelsinde...
Kalmadı ki hayvan haşarat hepsi öldü, muhtaç duruma geldi üretici. En şanslıları sanırım devletin çiftliklerinde maraba olarak çalışıyor. Giderek ürettiğimiz ve ihrac edeceğimiz bir şey kalmayacak. Bu ülkede hakkını arayan çiftciye önceleri "gomunist" dendi, şimdi arada ağzını açana "ajan provakatör" deniyor. (Defalarca şahit olduk, güneşin batışına...)
Sanırım sonunda "adam" ithal etmeye çalışacağız. Öyle eskiden olduğu gibi devşireceğiz...
Aferin böyle devam...(Beyle beyle, bilen bilir...)